TÜRKÇE BÖLÜMÜ

Türkçe dersi, farklı etkinlik alanları olan ve bu alanlar dahilinde çalışılan bir ders olma özelliği taşıyor. Bu etkinlik alanlarını “okuma-dinleme-konuşma-yazma-dilbilgisi-görsel okuma” olarak sınıflandırabiliriz. Ve bu alanların hiçbirini birbirinden ayrı tutamayız. Çünkü insanlar, iyi bir dinleyici olmadan konuşmacı olmayı; iyi bir okur olmadan yazar olmayı başaramazlar.

Bizler, Özel Gökcan Koleji olarak, belirli handikapları olan dersimizi öncelikle öğrencilerimizin yargı ve tutumlarını değiştirerek işlemeyi tercih ediyoruz. Bu handikaplar “Zaten Türkçe konuşup, yazıyorum. Türkçe zaten kolay.” anlayışlarıdır. Okulumuzda bu önyargıları yıkarak, dilimizi doğru kullanan, ona önem veren, ona sahip çıkan bireyler yetiştirmeyi hedefledik. Türkçe dersinde başarılı olan öğrencilerin diğer derslerde de başarısının artacağı konusundaki telkinlerimiz güzel sonuçlar verdi ve gerçekten bu tespitimizin doğruluğu somut olarak ortaya konmuş oldu.

KİTAP OKUMA ÜZERİNE

İnsan beyni okuyarak beslenir ve bilgiler güçlenir. Okuyan insanların farklı bakış açıları vardır. Kelime dağarcıkları yüksektir. Bilgi edinme istekleri vardır. Kitap okumak, düşünceleri besler ve güçlendirir. Tıpkı bir pusula gibi insana yol gösterir. Kitap okumayı sevenler genel kültür bakımından da üst seviyelerdedirler. Genel kültür, toplumca önemsenen ve saygı duyulan bir değerdir.

Okumanın ne yazı ne de zamanı vardır. İnsan isteği her zaman bir şeyler okuyabilir. Yeter ki okumayı gerçekten istesin. Birileri istedi diye ya da zorla kitap okunmamalıdır. Okuma hevesi ve isteği öncelikle insanın kendi içinde olmalıdır. Okumak için, ille de beş yüz sayfalık bir kitabı bitirmek gerekmez, bazen bir sayfa bile o kadar çok şey anlatır ki insana. Okumanın satırı, sayfası, gerekçesi olmaz. Okumanın bir gerekçesi olacaksa eğer o da okumak olacaktır.

Okuyan insanlar dünyayı ve olayları farklı bakış açılarıyla değerlendirebilirler. Konuşurken ya da yazarken fazla zorlanmazlar. Çünkü kelime hazneleri çok geniştir. İnsan okuduğu her kitaptan ya da yazıdan ne kadar yeni kelime öğrenirse, bilgi havuzu da o kadar dolu olur. Bu havuzu doldurmak bizim elimizdedir.

Biz Gökcan Koleji Türkçe Bölümü olarak öncelikle çocuklarımıza kitap okumayı sevdirmeyi boş zamanlarında okumaya yöneltmeyi amaç edindik. Bu amaçla BİZ OKUYORUZ adı altında okuma etkinlikleri düzenledik. Amacımız okuyarak beslenen genel kültürlü, ileri görüşlü, algıları açık, okuduğunu çabuk kavrayan birer kitapsever yetiştirmektir. Unutulmamalıdır ki ağaç yaşken eğilir. Küçük yaştaki çocuklarımıza bu alışkanlığı kazandırabilmek onların geleceği için yapılabilecek en önemli başlangıçtır.

MATEMATİK BÖLÜMÜ

Özel Gökcan Koleji matematik bölümü olarak, matematik dersinin heyecanını yaşayan, matematik dersini seven, matematik bilgileriyle iletişim kuran, somut deneyimler yardımıyla matematiksel anlamlar oluşturarak soyutlama ve ilişkilendirme yapan, mantıksal düşünebilen, sabırla bilgisine bilgi katan, matematiği bir yaşam felsefesine dönüştüren, elindeki verileri kullanıp problem çözme becerilerini geliştiren, üretici, yeniliklere açık, teknolojinin bütün imkânlarından faydalanabilen öğrencileri yetiştirmek üzere eğitim öğretim yoluna çıktık.

Okulumuzda, öğrencilere matematiğin gerçek yaşamda önemli bir araç olduğunu fark ettirerek, öğrencilerin matematiği “hissedilir, yararlı, uğraşmaya değer” görmelerine ve matematiğe “özenle ve sebat ederek” çalışmalarına yardım edecek öğrenme ortamları oluşturmayı hedeflemekteyiz. Öğrencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınarak öğrenme sürecinde aktif katılımcı olmalarını sağlayan, öğrenme süreçlerinin öznesi olmalarını hedeflediğimiz, bu bağlamda öğrencilerin araştırma ve sorgulama yapabilecekleri, iletişim kurabilecekleri, eleştirel düşünebilecekleri, fikirlerini rahatlıkla paylaşabilecekleri ve farklı çözüm yöntemlerini sunabilecekleri sınıf ortamları oluşturmaktayız.

Matematik dersi ile diğer disiplinler ve yaşam arasında da ilişkiler kurarak öğrencilerin, öğrenmelerinin kalıcı olmasını adına her bir konuya yönelik farklı etkinliklerle dersi verimli ve eğlenceli bir şekilde işlemekte ve öğrencilerden düzenli olarak toplanan ölçme sonuçlarını yorumlayarak süreç hakkında değerlendirmeler yapıp öğrencilerimizi matematik alanında üst düzeylere taşımaktayız.

Tüm bu yaptıklarımız, öğrencilerimizin kendilerini matematik anlamında da ifade etmelerini sağlamak ve Özel Gökcan Koleji'nde ortak bir matematik dili oluşturmaktır.

FEN VE TEKNOLOJİ

Okulumuzda Fen Bilimleri alanında nitelikli öğrenciler yetiştirmeyi hedeflediğimiz öğretim programımızdaki temel amacımız, öğrencilerin içinde bulundukları doğal dünyayı bilimsel metodlarla inceleyerek gözlemlemelerini, doğa olayları karşısında neden-sonuç ilişkisi kurabilmelerini sağlamak, hayal dünyalarının zenginliği ile öğrenmenin, araştırmanın ve çözümlere ulaşmanın heyecanını yaşayan öğrencilere rehberlik etmek, meraklı, sorgulayan, araştıran, yorum yapabilen ve öğrendiklerini hayata geçirebilen bireyler yetiştirmektir.

Bu amaçların gerçekleşmesi için öğrencilere öncelikle bilgiye ulaşmayı, bilgiyi ve çağdaş teknolojiyi doğru kullanmayı, herhangi bir problemle karşılaştıklarında bilgi donanımları sayesinde yeni bilgiler elde edebilmeyi öğretiyoruz. Çevreye duyarlı ve çevresel sorunlara çözüm getirebilen, çözümlerini uygulayabilecekleri projeler geliştirilebilen bireyler yetiştiriyoruz.

Öğrenci merkezli eğitim öğretim programımızda çeşitli etkinlik ve eğitsel oyunlarla bilgilerin kalıcı olmasını sağlıyor ve sık sık geri dönütler yaparak sağlam temeller atıyoruz. Her ay yapılan çeşitli ölçme ve değerlendirme sınavları ile öğrencilerimizin kazanımlarını yakından takip edebiliyoruz. Müfredat dışında ek olarak düzenlediğimiz LGS saatleri sayesinde öğrencilerimizi 4. sınıftan başlayarak LGS sınavına ve eğitimlerini devam ettirirken girecekleri diğer sınavlara hazırlıyor, sınavlarda yüksek bir performans gösterebilmeleri için onlara hız kazandırıyoruz.

Dönem içerisinde öğrencilere teorik bilgilerini somutlaştırabilmeleri ve teknik becerilerini geliştirebilmeleri için performans ve proje görevleri veriyoruz. Fen ve teknoloji alanında bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapmak için her türlü donanıma sahip laboratuarımızdaki etkinlikler ve kulüp çalışmaları sayesinde öğrencilerimizin analiz-sentez becerilerinin ortaya çıkarılmasına ve geliştirilmesine yardımcı oluyoruz. Fen ve Teknoloji bilgilerinin teoride kalmasını önleyerek, uygulamalı bilimde onlara tecrübeler kazandırıyoruz.

ATATÜRK VE BİLİM

Türk tarihinin tartışmasız en büyük liderlerinden biri olan, ilelebet yaşayacak Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı akıl ve bilim aşığı Mustafa Kemal, her daim kendisine akılcılığı ve bilimi kılavuz edinmiştir. Mustafa Kemal, ortaya koyduğu tüm değerleri akıl potasında eritmiş ve hem teoride hem de pratikte bu gerçeği ilke edinmekten vazgeçmemiştir. Atatürk, bu konuya ilişkin sözlerinde fizik ve kimya gibi tabiat bilimleri, yani bilimin fen dallarını vurgulamaktadır. Fakat, insanı ve insan topluluklarını inceleyen bilimlerin de Atatürk’ün bu sözlerinin kapsamı içine girdiği de açıkça görülmektedir.

Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesiyle beraber, Atatürk, 1923’de şunları söylemiştir: “Arkadaşlar, bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat, bu zaferler, süngü ile değil, iktisat ve ilim zaferleri olacaktır. Ordularımızın şimdiye kadar istihsal ettiği muzafferiyetler, memleketimizi halâs-ı hakikîye sevketmiş sayılmaz. Bu zaferler ancak müstakbel zaferlerimiz için kıymetli bir zemin hazırlamıştır. Muzafferiyât-ı askeriyemizle mağrur olmaya bu yeni ilim ve iktisat zaferlerimize hazırlanalım.” Görüleceği üzere, Türk devleti kurulurken, bilimsel zaferler, önde tutulmuştur.

Bilime ve eğitime verdiği önemi belirtirken “Eğer Cumhurreisi olmasam maarif vekilliğini almak isterdim” diyen Atatürk, bütün faaliyetlerinde bilimin yol göstericiliğine başvurmuştur. Bilimsel değişmelerin toplumları nasıl etkilediğini ve değişmeye uymadan Türk milletinin de yaşayamayacağını 30 Ağustos 1924’de Atatürk şu şekilde ifade etmektedir: “Efendiler, medeniyet yolunda muvaffakiyet yenilenmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadî hayatta, ilim ve fen sahasında muvaffak olmak için yegâne tekâmül ve terakki yolu budur. Medeniyetin buluşlarının, fennin harikalarının, cihanı değişmeden değişmeye sürüklediği bir devirde, asırlık köhne zihniyetlerle, maziperestlikle mevcudiyetin muhafazası mümkün değildir.” Türkiye’nin gelecekteki gelişmelerinde bilimin oynayacağı rol konusundaki Atatürk’ün düşüncesi Onuncu Yıl Nutkundaki şu sözlerine yansımıştır. “Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafıyla, atînin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.” Atatürk’ün felsefesinin en belirgin özelliği çağdaş olmasıdır. Çağı yakalamanın yolu da bilim ve teknikten geçer. O, “Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici bilimdir, tekniktir” demektedir.

Atatürk’ün düşüncelerini değerlendiren araştırmacı ve aydınların birleştiği nokta, O’nun bütün fikirlerinde ve uygulamalarında akılcılığa ve bilime büyük bir önem verdiğiydi. Kendisiyle özdeşleşmiş “askeri deha” sıfatını bile “Ben askeri deha filan bilmiyorum. Herhangi bir zorluk önünde kaldığım zaman benim yaptığım iş şudur: Vaziyeti iyice tespit etmek, sonra bu vaziyet karşısında alınacak tedbirin ne olduğuna karar vermek.” Sözleriyle ikinci plana itmekten çekinmemiştir. Çünkü Mustafa Kemal’i gerçek kılan, ölümsüz yapan “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” anlayışıdır.

İlk yıllarındaki nutuklarında, bilgisizlik, eğitim, bilim ve öğretmen konusu üzerinde durmuş, bunların önemini halka anlatmaya çalışmıştır. Toplumların bilim ve teknolojiye yaptığı yatırımlar insanlığa sınırsız imkânlar sunmuştur ve her yeni teknoloji de insanlığın araştırmasının sonucudur bundan yola çıkarak Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “İlim, Fen ve İhtisas nerede varsa, sanayi nerede varsa, gidip öğrenmeye mecburuz.” sözünü ilke edinmiş bilim aşığı Gökcan Koleji’nin hedeflerine yön vermiştir.

Biz Gökcanlı Eğitimciler, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal’in izinde, onun gösterdiği ve ilke edindiği “akıl-bilim” ışığında, yılmadan yürüyerek uygarlığın gereklerini yerine getireceğiz ve bu yolda yürümeye kararlı bireyler yetiştireceğiz.

SOSYAL BİLGİLER

Hızla değişen dünyada değişim trendlerini yakalamak bireylere öğretimin yanında ahlaki ve duygusal bizim için çok önemli çünkü öğrencinin her yönüyle gelişimini tamamlaması onun gelecekteki başarısını etkileyecektir. Öğrencilere hazır bilgi vermek yerine araştırma kabiliyetlerini geliştirmek bilgiyi kendisinin anlamlandırmasını sağlamak şu markalaşma yarışına girdiğimiz dünyada tüketen değil üreten bireyler yetiştirmek ilkesiyle yola çıktık. Bizim için her öğrenci tektir hepsi özeldir. Her biri ayrı ilgi ve hassasiyet ister. Bir terzinin her insana ayrı kıyafet diktiği gibi her bir bireye farklı olduğunu hissettirmenin gerekli olduğu kanaatindeyiz.

Öğrencilerin sadece sayısal ve sözel zekalarının değil, her öğrencinin farklı içsel, sosyal, uzamsal, kinestetik, müziksel, görsel zekalarının da geliştirilmesi gerektiği eğitimbilimcilerle tespit edilmiş bir gerçektir. Bunun için her öğrencinin bir zeka alanında baskın olabileceği gibi farklı zeka alanlarına da sahip olduğunu biliyor ve buna göre eğitime yön veriyoruz. Ayrıca eğitimde işbirliğinin çok önemli olduğu bir gerçektir. Öğretmen ve öğrenci bunun başında gelir. Bunun yanında diğer öğretmenlerimiz rehberlik servisimiz, idaremiz ve velilerimizin işbirliği ile eğitim çıtasını her gün yükseltmekteyiz.

Bir denklem kuracak olursak eğitimde başarının temelinin çocuğun mutluluğunda bunun da ancak sevgi ile olduğunu görürüz. Çünkü biliyorsunuz ki çocukların ilk öğrenmeleri sosyal öğrenmedir. Çocuklar bilgileri ilk olarak taklit yoluyla alır ve davranışları da ona göre şekillenir. Bunun için doğru modeller sunulması çocuğun her yönüyle başarısını beraberinde getirecektir. Çocukları derslerle doldurmak değil onların düşünme biçimlerini de şekillendirmek bizim için önemlidir. Bir çocuğun yansıtmacı, analitik, eleştirel, bilimsel tümevarım, tümdengelim yollarını öğrenmesi geliştirmesi ve hayatında uygulaması onun gelişen ve değişen dünyadaki kanatları olacaktır.

Sosyal Bilgiler, dersinde öğrencilerin yalnızca sosyal bilimlere ilişkin temel bilgileri kazanmaları sınavlara hazır olmalarını değil, aynı zamanda geleceğin vatandaşları olarak sahip olmaları gereken beceri ve değerleri de öğrenmeleri hedeflerimiz arasında.

Sosyal bilgiler dersi çok çabuk öğrenilen aynı zamanda çok çabuk unutulan bir derstir. Dersin unutulmasında öğrenilmemesinde yeterli tekrarın yapılmaması dersin derste öğrenilmemesi, evde tek başına öğrenebilirim düşüncesi ve derse olan önyargıları sayabiliriz. Onun için her zaman aralıklı tekrarın önemli olduğunun altını çiziyoruz. İnsan zekası dağda açılan patikaya benzer ne kadar iz bırakırsanız o kadar geniş yol açarsınız. Onun için konuları tekrar etmeli ve yaşamımızın bir parçası haline getirmeliyiz.

Başarı tesadüfi değildir. Emek, çalışma saygı, sevgi, disiplin gibi süreçleri içine alan ciddi bir süreçtir. En değerli varlıklarımızın sevgi ve güven havasını teneffüs ettiği Gökcan Koleji'nde öğrencilerimizin kendini gerçekleflşiren bireyler olması kaçınılmazdır.

İNGİLİZCE

Our purposes for English Language Teaching are

• communicating with our students about academic, social and personal issues

• encouraging and motivating our students and

• addressing the individual and social needs of our students in both academic skills and English language acquisition.

İngilizce dili öğretimindeki amaçlarımız:

• Öğrencilerle akademik, sosyal ve kişisel konularda iletişim kurma

• Öğrencileri cesaretlendirme ve motive etme

• Hem akademik beceri hem de İngilizce Dili edinimi açısından öğrencilerin bireysel ve sosyal ihtiyaçlarına hitap etme.

Quiz Show

With the aim of increasing our students' motivation and evaluating their knowledge, a quiz show including English and German questions is held for our 6th, 7th and 8th grade students.

A word quiz show is held among 4th and 5th grades with different types of questions on the purpose of evaluating their vocabulary knowledge and motivating them.

Dil eğitimi, sabır isteyen ve zorlukları olan bir eğitimdir. Özellikle çocuklara İngilizce öğretmek için uğraşıyorsanız: çok fazla enerjiye sahip olmaları ve yetişkinlere göre dikkatlerinin çok daha çabuk yok olması bu zorlukların başlıcasıdır. Fakat istikrarlı ve bilinçli bir eğitim kadrosuyla bu durumu güzel ve olumlu yöne çevirmek hiçte zor bir durum değildir. Çocuklar aşırı derecede dil öğrenmeye uygundur, yeni kelimeleri çok çabuk kaparlar, yapıları ve gramer yapılarını kolaylıkla kavrarlar. Bu durumda Gökcan Koleji dil eğitiminde farkını ortaya açıkça koymaktadır. Gökcan Koleji’nde dil eğitimi nasıl yapılır? Amaçlarımız nelerdir? Başarıyı nasıl yakalıyoruz? Tüm bu unsurlar dil öğreniminin temel taşlarını oluşturmaktadır.

Yeni bir dili öğrenirken çocukların karşılaştığı problem kendi korkularıdır, kelimeleri doğru söyleyemeyeceklerinden endişelenirler ve korku duyarlar. Bu durum onların konuşmalarına iletişim kurmalarına ket vurur. Bu sebeple dil öğrenmek için en güzel yol kesinlikle İngilizce’yi sürekli kullanmaktır.

Tüm bunların yanı sıra okulumuzda her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz FESTİVAL programımızda öğrencilerimiz kendilerini geliştirme imkanı bulmaktadır. Bir çok ülke çocuklarının bir araya geldiği Gökcan Koleji’nde öğrencilerimiz okulda aldıkları İngilizce eğitimlerini pratiğe dönüştürebilmektedirler. Gökcan Koleji’nde öğrenmek ve bunu zevk alarak yapmak İngilizceyi öğrenmenin en iyi yoludur!!!

GÖRSEL SANATLAR

Sanat insanın iç dünyasına açılan bir kapı, toplumların duygu ve düşüncelerini birbirine aktaran bir dil ve değerler bütünüdür. Resim, müzik, heykel, fotoğraf, çini vb. sanat dalları, motifleriyle, desenleriyle yapıldığı döneme ışık tutar, o dönemi aydınlatır. İçlerinde bir tanesi vardır ki, ulaşması, uygulaması belki de en ucuz, en basit olandır. Ama duyguyu, düşünceyi en kestirme yoldan anlatıverir bizlere. İş bu, resimdir.

Bir çizgi, iki nokta ile sevgiyi, öfkeyi, heyecanı anlatabilirsiniz resimle. Yine bir renk yeterlidir çoğu şeyi anlatmaya. Mesela tek başına mavi, huzurdur, özgürlüktür. Kısaca bu bir görsel konuşma dilidir. Cümleleri renk, çizgi, leke ve dokulardan oluşur. Bu dil sayesinde dünya üzerindeki tüm insanlarla iletişim kurabilirsiniz.

Günümüzde yaşları ilerlemesine rağmen, hala makas kullanamayan, “çöp adam” çiziminden başka bir şey yapamıyorum diyen öğrencilerin var olması, aslında bu dünyanın kapısının hiç çalınmamasından kaynaklanıyor. Halbuki yetenek ve beceri, birbirlerini etkileyebilen iki önemli değer. Yetenek doğuştan getirdiklerimiz, beceri ise zaman içerisinde dikkat, güdülenme ve tekrar üçlemiyle oluşan bilgi birikimi ve davranış biçimidir.

Sanata değer veren toplumlarda tarih, kültür ve estetik ön plandadır. Bu toplumlarda bilgiyi, teknolojiyi sorgulama ve hayal ve kurgularla bu olguları daha öteye taşıma çabası vardır. İnsan beynini, sürekli yeniliklere sürükler.

BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR

Beden eğitimi ve spor kavramı; bireyin fiziksel, duygusal, zihinsel ve toplumsal gelişimine katkı sağlamak amacıyla organize edilmiş etkinliklerin tümü olarak tanımlanabilir.

Beden eğitimi dersleri ile öğrencilerin gelişim özellikleri de göz önünde tutularak, kişisel ve toplumsal yönden sağlıklı, mutlu, iyi ahlâklı ve dengeli bir kişilik sahibi, yapıcı, yaratıcı, üretken ve demokratik hayatın temel ilkelerini benimsemiş fertler olarak yetiştirilmeleri amaçlanmaktadır.

Bununla birlikte öğrencilere egzersiz ve sporu sevdirmek, düzenli olarak egzersiz ve spor yapmalarını sağlamak beden eğitimi ve spor dersinin en önemli amacıdır.

Bu anlamda öğrencilerimizin;

Ana sınıfı ve İlkokul da Beden Eğitimi ve Oyun dersi ile hayatları boyunca kullanacakları temel hareketleri, aktif ve sağlıklı hayat becerilerini, kavramları ve stratejileri ve değerlerini geliştirerek bir sonraki eğitim düzeyine hazırlanmalarını amaçlanmaktayız.

Beden Eğitimi ve Oyun dersinin devamı niteliğinde olan Beden Eğitimi ve Spor dersinde de Ortaokul öğrencilerimizin genel olarak aşağıdaki kazanımlara ulaşmaları hedeflenmekteyiz:

* Çeşitli fiziksel etkinliklere ve sporlara özgü hareket becerilerini geliştiren.

*Hareket kavramlarını ve ilkelerini, çeşitli fiziksel etkinliklerde ve sporlarda kullanan.

* Sağlıklı olmak, sağlığını geliştirmek için fiziksel etkinliklere ve sporlara düzenli olarak katılan.

* Beden eğitimi ve sporla ilgili kültürel birikim ve değerlerimizi kavrayan.

* Beden eğitimi ve spor yoluyla öz yönetim becerilerini geliştiren.

* Beden eğitimi ve spor yoluyla iletişim becerileri, işbirliği, adil oyun (fair play), sosyal sorumluluk, liderlik, doğaya duyarlılık ve farklılıklara saygı özelliklerini geliştiren bireyler.

 Beden Eğitimi Bölümü, sosyal etkinlikler kapsamında da spor kulübü çalışmalarına büyük önem vermektedir. Sosyal Etkinlik çalışmaları kapsamında açılan spor kulüplerinde basketbol, futbol, jimnastik ve hareket eğitimi , voleybol, masa tenisi, yüzme, badminton  gibi branşlarla öğrencilere zengin bir seçenek listesi sunulur ve spor yetenekleri ortaya çıkarılarak geliştirilmesi sağlanır.

tr_TRTurkish